Biz aynı kumaştan kesilmişiz.
- We are cut from the same cloth.
Bu kumaş ona göre daha üstün.
- This cloth is superior to that.
Niçin bu bezle ayakkabıları parlatmıyorsun?
- Why don't you polish the shoes with this cloth?
Nemli bir bezle pencereyi temizle.
- Clean the window with a damp cloth.
Masaya bir örtü serdi.
- She spread a cloth over the table.
Onlar masaya örtü örttüler.
- They covered the table with a cloth.