English - Turkish
Definition of the expressed juice of grapes, esp in English Turkish dictionary
- wine
- şarap
Avrupalılar şarap içmeyi sever.
-Europeans love to drink wine.
Onların başka şarapları yok.
-They have no more wine.
- wine
- şarap ikram etmek
- wine
- meyva şarabı
- wine
- kefeki taşı
- wine
- wine cellar şarap mahzeni
- wine
- wine vinegar üzüm sirkesi
- wine
- wine measure şarap ölçü sistemi
- wine
- wine merchant şarap tüccarı
- wine
- {i} şarap. f
- wine
- {f} ağırlamak
- wine
- mey
Parti için bir düzine şarap kadehi ve meyve suyu için iki düzine bardak aldım.
-For the party I bought a dozen wine glasses and two dozen cups for juice.
- wine
- {i} şaraplı eğlence
- wine
- wine stone şarap fıçısının dibinde kalan asit tartarik
- wine
- {f} şarap sunmak
- wine
- {f} şarap içmek
O beyaz ya da kırmızı şarap içmek istiyordu.
-He would drink a white or red wine.
Ben bira ve şarap içmekten hoşlanırım.
-I like drinking beer and wine.
- wine
- şarap içirmek
- wine
- {i} şarap rengi
Related Terms
English - English
Definition of the expressed juice of grapes, esp in English English dictionary
- wine
the expressed juice of grapes, esp
Pronunciation
Resimler
Favorites