the environment, the outdoors

listen to the pronunciation of the environment, the outdoors
English - Turkish

Definition of the environment, the outdoors in English Turkish dictionary

nature
doğa

Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz. - We must learn to live in harmony with nature.

Zengin doğasında oynamamalısın. - You should not play on his generous nature.

nature
tabiat

Yumuşak bir tabiatı vardır. - He has a mild nature.

Tabiat ana cömerttir. - Mother Nature is generous.

nature
doğal durum
nature
tip
nature
yaradılış
nature
çeşit
nature
özellik
nature
tür

Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, . - There were no temples or shrines among us save those of nature.

nature
yapılış
nature
nature worship doğaya tapma
nature
(Tıp) Tabiat, natura
nature
ilah
nature
insan ahlâkının düzelmemiş hali
nature
yaratlklar
nature
against nature tabiata aykırı
nature
{i} huy, mizaç, tabiat
nature
içgüdü
nature
maya
English - English
nature
the environment, the outdoors
Favorites