English - Turkish
Definition of the entrails or contents of the abdomen in English Turkish dictionary
- guts
- {i} k.dili. cesaret, yürek: He's got guts. Bayağı cesur o
- guts
- bağırsak
- guts
- göt
- guts
- büzük
- guts
- öz
- guts
- kararlılık
- guts
- içerik
- guts
- azim
- guts
- cesaret
Yeterince cesaretin yok.
-You don't have the guts.
Planıma hayır diyecek cesareti yok.
-He doesn't have the guts to say no to my plan.
- guts
- gutsy argo cesur
- guts
- güç/cesaret/bağırsaklar
- guts
- {i} iç
Tom'un onu yapmak için cesareti yok.
-Tom doesn't have the guts to do that.
Artık hiç kimsenin onu yapmak için cesareti var gibi görünmüyor.
-No one seems to have the guts to do that anymore.
- guts
- {i} bağırsaklar
- guts
- {i} çoğ. bağırsaklar
- guts
- sakınmasız
- guts
- (isim) bağırsaklar, sindirim sistemi, iç, öz, cesaret, enerji, kişilik gücü
- guts
- {i} sindirim sistemi
Related Terms
English - English
Definition of the entrails or contents of the abdomen in English English dictionary
- guts
the entrails or contents of the abdomen
Hyphenation
the en·trails or contents of the ab·do·menTurkish pronunciation
dhi entrılz ır kıntents ıv dhi äbdōmınPronunciation
/ᴛʜē ˈentrəlz ər kənˈtents əv ᴛʜē abˈdōmən/ /ðiː ˈɛntrəlz ɜr kənˈtɛnts əv ðiː æbˈdoʊmən/
Resimler
Favorites