O bağırdığında onun boyun damarları açıkça görünüyordu. - When he shouted, the veins in his neck stood out clearly.
O bağırdığında onun boyun damarları açıkça görünüyordu.
When he shouted, the veins in his neck stood out clearly.
Bir boya hastanın kol damarına enjekte edilebilir. - A dye was injected into a vein of the patient's arm.
Bir boya hastanın kol damarına enjekte edilebilir.
A dye was injected into a vein of the patient's arm.