the enthusiasts of such a pursuit

listen to the pronunciation of the enthusiasts of such a pursuit
English - Turkish

Definition of the enthusiasts of such a pursuit in English Turkish dictionary

fancy
{i} düşünce
fancy
hoşlanma

Her nedense o kızdan hoşlanmaya başladım. - Somehow I have taken a fancy to that girl.

fancy
düşlem
fancy
bayılmak (sevmek vb)
fancy
çok sevmek
fancy
istek
fancy
{i} fantezi

O, fantezi bir şey değildi. - It wasn't anything fancy.

Aşk sadece bir fantezidir. - Love is just a fancy.

fancy
{f} hayal kurmak
fancy
{f} sevmek
fancy
{f} farzetmek
fancy
{i} imgelem
fancy
meyil
fancy
keyfi
fancy
{s} süs

Tom sevgililer günü için süslü bir restoranda bir rezervasyon yaptırdı. - Tom made a reservation at a fancy restaurant for Valentine's day.

Süslü bir şey giymene gerek yok. - You don't need to wear anything fancy.

fancy
fantazi

Mary'nin kocası gecikmiş yıldönümü yemekleri için onu fantazi Fransız restoranına götürdü. - Mary's husband took her to the fancy French restaurant for their belated anniversary dinner.

fancy
{f} fantezi kurmak
fancy
sıradan
fancy
{f} sanmak, zannetmek, düşünmek
fancy
{i} kanı
fancy
{s} garip
English - English
fancy
the enthusiasts of such a pursuit

    Hyphenation

    the enthusiasts of such a pur·suit

    Turkish pronunciation

    dhi enthuziäs ıv sʌç ı pırsut

    Pronunciation

    /ᴛʜē enˈᴛʜo͞ozēˌas əv ˈsəʧ ə pərˈso͞ot/ /ðiː ɛnˈθuːziːˌæs əv ˈsʌʧ ə pɜrˈsuːt/
Favorites