English - Turkish
Definition of the enlarged part of a hinge into which the pin is inserted in English Turkish dictionary
- knuckle
- {i} bilek eklemi (hayvan)
- knuckle
- düğüm
- knuckle
- parmağın oynak yeri
- knuckle
- eklem
Mary eklemlerini çatlattığında Tom sevmez.
-Tom doesn't like it when Mary cracks her knuckles.
Tom eklemlerini kütürdetti.
-Tom cracked his knuckles.
- knuckle
- koyun budunun diz tarafı
- knuckle
- (çoğ.) muşta
- knuckle
- menteşe
- knuckle
- {i} boğum
- knuckle
- knuckle down işe koyulmak
- knuckle
- boyun eğmek
- knuckle
- parmağın oynak yerleri ile vurmak
- knuckle
- dört ayaklı hayvanlarda ayak mafsalı
- knuckle
- (isim) eklem, parmak eklemi, boğum, bilek eklemi (hayvan)
- knuckle
- parmağın oynak yeri boğum
Related Terms
English - English
Definition of the enlarged part of a hinge into which the pin is inserted in English English dictionary
- knuckle
the enlarged part of a hinge into which the pin is inserted
Hyphenation
the en·larged part of a hinge in·to which the pin I·s in·sert·edTurkish pronunciation
dhi enlärcd pärt ıv ı hînc întı hwîç dhi pîn îz însırtıdPronunciation
/ᴛʜē enˈlärʤd ˈpärt əv ə ˈhənʤ əntə ˈhwəʧ ᴛʜē ˈpən əz ənˈsərtəd/ /ðiː ɛnˈlɑːrʤd ˈpɑːrt əv ə ˈhɪnʤ ɪntə ˈhwɪʧ ðiː ˈpɪn ɪz ɪnˈsɜrtəd/
Resimler
Favorites