the end of a hammer, axe, or similar implement used for striking other objects

English - Turkish

Definition of the end of a hammer, axe, or similar implement used for striking other objects in English Turkish dictionary

Related Terms

head

{i} baş

Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir. - It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.

Korkunç derecede başım ağrıyor. - I have a bad headache.

head

{i} konu başlığı

head

menba

head

başlık

Haber başlıklarını gördün mü? - Have you seen the headlines?

Tom genellikle sadece başlıkları okur. - Tom usually only reads the headlines.

head

başkanlığını yapmak

head

buhar basıncı

head

{f} başı çek

head

genel başkan

head

{f} (bir şeyin) başkanlığını yapmak/başkanı olmak: Who heads this outfit? Buranın başkanı kim?

head

{f} olgunlaşmak

head

{f} -in

head

{i} pınar başı

head

{s} baştaki

head

bir

Bir fincan kahve kafamı aydınlattı. - A cup of coffee cleared my head.

Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi. - Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.

head

{s} baş ile ilgili

head

{f} başında olmak

head

{i} şef, baş, başkan: the head of the math department matematik bölümü başkanı

head

{f} başı çekmek

head

{i} köpük

head

kafa,v.başı çek: n.baş

English - English

Definition of the end of a hammer, axe, or similar implement used for striking other objects in English English dictionary

head

Hyphenation

the end of a hammer, axe, or si·mi·lar im·ple·ment used for strik·ing oth·er objects