Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the effect, as explained by mr

listen to the pronunciation of the effect, as explained by mr
English - Turkish

Definition of the effect, as explained by mr in English Turkish dictionary

wide
{s} bol

Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır. - A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.

Orijinal qipao geniş ve boldu. - The original qipao was wide and loose.

wide
{s} geniş

Mississippi Nehri derin ve geniştir. - The Mississippi River is deep and wide.

New York'un caddeleri çok geniştir. - The streets of New York are very wide.

wide
{s} geniş; engin: a wide road geniş bir yol. This road's twenty meters wide. Bu yolun genişliği yirmi metre
wide
{s} yaygın

Onun adı yaygın olarak biliniyordu. - His name was becoming widely known.

Bu dergi yaygın olarak dolaşır. - This magazine circulates widely.

wide
{s} ferah
wide
açığa
wide
yanılmış
wide
vasi
wide
açıkta
wide
açık

Gözlerinizi ardına kadar açık tutun. - Keep your eyes wide open!

Kapı sonuna kadar açıktı. - The door was wide open.

wide
dilb geniş
wide
top wide of the mark nişandan uzak
wide
{s} büyük

İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır. - There is a wide gap in the opinions between the two students.

wide
iyice
wide
tamamen

Pencere tamamen açıktı. - The window was wide open.

Nedense, tamamen uyanığım ve uykuya dalamıyorum. - For some reason, I'm wide awake and can't fall asleep.

wide
geniş bir alanı kaplayan
wide
ardına kadar

Fadıl kapıyı ardına kadar açık buldu. - Fadil found the door wide open.

Gözlerinizi ardına kadar açık tutun. - Keep your eyes wide open!

wide
(sıfat) geniş, enli, büyük, kapsamlı, engin, yaygın, ferah, bol, ardına kadar açık
wide
alabildiğine
wide
{s} geniş, kapsamlı
English - English
wide