the earthy remains of bodies once alive; the remains of the human body

listen to the pronunciation of the earthy remains of bodies once alive; the remains of the human body
English - Turkish

Definition of the earthy remains of bodies once alive; the remains of the human body in English Turkish dictionary

dust
toz

Maskeler sarı kum tozunu,polenlerden dahada küçük,ne kadar iyi engelleyebilir?Sanırım o polenden oldukça daha fazla bir baş belasıdır. - Just how well can masks block the, even smaller than pollen, yellow sand dust? I think it much more of a nuisance than pollen.

Tozu süpürmemiz gerekir. - We need to sweep up the dust.

dust
{f} tozunu almak; fırçalamak: She is dusting the furniture - Mobilyanın tozunu alıyor
dust
dust cover : eşyaları tozdan korumak için yapılan kılıf
dust
toz,v.toz al: n.toz
dust
yanıltmak
dust
(Gıda) un serpmek
dust
toz almak
dust
tozlamak
dust
tozlanmak
dust
toz bulutu

Araba arkasında bir toz bulutu yükselterek geçti. - The car passed by, raising a cloud of dust behind it.

Araba arkasında bir toz bulutu bıraktı. - The car left a cloud of dust behind it.

dust
toz halinde bir maddeyle kaplamak
dust
{i} toz toprak
dust
{f} serpmek
dust
(fiil) tozunu almak, silkmek, serpmek, pudralamak
dust
{i} toprak
dust
{f} silkmek
dust
(isim) toz, toz toprak, çiçek tozu, pudra, kemik kalıntıları, para, mangır
English - English
dust
the earthy remains of bodies once alive; the remains of the human body

    Hyphenation

    the ear·thy re·mains of bod·ies once alive; the re·mains of the hu·man bo·dy

    Pronunciation

Favorites