Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- Mother is busy cooking the dinner.
Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
- My father usually watches television after dinner.
Biz iki Amerikalı erkek ve iki Alman bayanla akşam yemeği yemek için çıktık.
- We went out to dinner with two American men and two German ladies.
Bu akşam yemekte benimle olmak ister misin?
- Would you like to have dinner with me tonight?
Biftek ziyafetinden memnun oldum.
- I was satisfied with the steak dinner.
Tom ve Mary pazartesi akşamı bir ziyafet veriyor.
- Tom and Mary are having a dinner party Monday evening.
Give the dog its dinner.
... as we sat at a dinner in Washington. A guy asked my daughter, he said, “Ruth, 150 years ...
... Because, I brush my teeth breakfast, lunch and dinner. ...