the difference between the prices of two similar items

English - Turkish

Definition of the difference between the prices of two similar items in English Turkish dictionary
spread: yayılmış
Ateş yandaki evin duvarlarına kadar yayılmıştı. - The fire spread and licked the neighboring house.
spread: iyice açılmış
spread: (Ticaret) alış-satış farkı
spread: bulaşmak
spread: bölmek
spread: örtmek
spread: (Askeri) KUNDAK AÇMAK: Bir topun kundak kuyruğunu açıp yerleştirmek
spread: saçmak
spread: genişl
spread: {f} açmak
spread: {i} yayılım
spread: {i} uzatma
spread: {f} ayırmak
spread: üzerine sermek
spread: gergin
spread: {i} ara
Snorri Sturluson'un hikayeleri diğer şeylerin arasında Hristiyanlığın Norveç'te nasıl zorla yayıldığını anlatır. - Snorri Sturluson's stories tells, among other things, how Christianity was spread in Norway by force.
spread: {f} gübre
spread: {f} uzatmak
spread: {f} bulaştırmak
spread: {f} döşemek

English - English

Definition of the difference between the prices of two similar items in English English dictionary: spread

the difference between the prices of two similar items

Hyphenation

the dif·fer·ence be·tween the prices of two si·mi·lar items

dhi dîfrıns bitwin dhi praysız ıv tu sîmılır aytımz

/ᴛʜē ˈdəfrəns bēˈtwēn ᴛʜē ˈprīsəz əv ˈto͞o ˈsəmələr ˈītəmz/ /ðiː ˈdɪfrəns biːˈtwiːn ðiː ˈpraɪsəz əv ˈtuː ˈsɪməlɜr ˈaɪtəmz/

History

Favorites