the devotion accorded to a deity or to a sacred object

listen to the pronunciation of the devotion accorded to a deity or to a sacred object
English - Turkish

Definition of the devotion accorded to a deity or to a sacred object in English Turkish dictionary

worship
{f} ibadet etmek

Yeni Yıl Günü birçok Japon ibadet etmek için türbeye giderler. - On New Year's Day many Japanese go to the shrine to worship.

worship
ibadet

Tarikatımız ibadetlerinde sadece Zebur'daki ilahileri okumaktadır. - Our denomination practices exclusive psalmody in worship.

Sabah ibadeti saat on birde başlar. - Morning worship begins at eleven o'clock.

worship
ilahlaştırmak
worship
idolleştirmek
worship
hayranlık

Taparcasına hayranlık duymak tehlikeli bir şey. - Hero worship is a dangerous thing.

worship
tapınma
worship
{f} ibadet et

Bu piç, herkesin ona ibadet etmesi gerektiğini düşünüyor. - This bastard thinks that everyone should worship him.

Yeni Yıl Günü birçok Japon ibadet etmek için türbeye giderler. - On New Year's Day many Japanese go to the shrine to worship.

worship
{f} taparcasına sevmek
worship
aşırı derecede sevmek veya hürmet etmek
worship
{i} tapma

Koministler paraya tapmazlar. - Communists don't worship money.

worship
tapmak; ibadet etmek; tapınmak: His father worshiped God; he worships money. Babası Allaha tapardı; kendisi
worship
{f} 1. tapmak; ibadet etmek; tapınmak: His father worshiped God; he worships money. Babası Allaha tapardı; kendisi
worship
aşırı sevgi veya hürmet
worship
(fiil) tapmak, tapınmak, taparcasına sevmek, ibadet etmek
worship
perestiş etmek
worship
your worship zatıaliniz
English - English
worship
the devotion accorded to a deity or to a sacred object

    Hyphenation

    the de·vo·tion accorded to a De·i·ty or to a sa·cred ob·ject

    Turkish pronunciation

    dhi dîvōşın ıkôrdîd tı ı diıti ır tı ı seykrıd ıbcekt

    Pronunciation

    /ᴛʜē dəˈvōsʜən əˈkôrdəd tə ə ˈdēətē ər tə ə ˈsākrəd əbˈʤekt/ /ðiː dɪˈvoʊʃən əˈkɔːrdɪd tə ə ˈdiːətiː ɜr tə ə ˈseɪkrəd əbˈʤɛkt/
Favorites