Tom nehire atlama cesaretinin olmasını ve düşen bebeği kurtarmayı diledi.
- Tom wished he had had the courage to jump into the river and save the baby that had fallen in.
Düşen kayalar yolu kapattı.
- Fallen rocks blocked the way.
Şeytanı an, Kathy'i gör.
- Speak of the devil, here comes Kathy.
Gelecek yıldan bahsedersen şeytan güler.
- Speak of the next year, and the devil will laugh.
Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
- She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
- A fallen rock barred his way.
Benim tatil planı suya düştü.
- My holiday plan has fallen through.
Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
- The garden was covered with fallen leaves.
Why the devil have you got my pizza?.
... Because idle hands are the devil's workshop. ...
... And then the details-- the devil's ...