English - Turkish
Definition of the dead body of an animal in English Turkish dictionary
- carcass
- {i} ölü
- carcass
- Ieş
- carcass
- cife
- carcass
- karkas
Bazı adli araştırmacılar karkasların böcek kolonizasyon oranını çalışmaktadırlar.
-Some forensics researchers study the rate of insect colonization of carcasses.
- carcass
- vücut
- carcass
- yemek için kesilmiş hayvanın ölüsü
- carcass
- hayvan ölüsü
- carcass
- hurda
- carcass
- enkaz (gemi vb)
- carcass
- Eti sıyrılmış kemikli hayvan bedeni
- carcass
- {i} iskelet
Şehir parkında bir iskelet bulundu.
-A carcass has been found at the urban park.
- carcass
- {i} leş
Leyla başlangıçta cesedin bir geyik leşi olduğunu düşündü.
-Layla initially thought the body was a deer carcass.
Kasap bir öküz leşinin kemiğini çıkarıyordu.
-The butcher was deboning a steer carcass.
- carcass
- {i} enkaz
- carcass
- {i} kadavra
- carcass
- leş/artık/gövde
- carcass
- {i} kalıntı (Argo)
- carcass
- gövde enkaz bina iskeleti
- carcass
- {i} ceset
- carcass
- {i} bina iskeleti
Related Terms
English - English
Definition of the dead body of an animal in English English dictionary
- carcass
the dead body of an animal
Hyphenation
the dead bo·dy of an a·ni·malTurkish pronunciation
dhi ded bädi ıv ın änımılPronunciation
/ᴛʜē ˈded ˈbädē əv ən ˈanəməl/ /ðiː ˈdɛd ˈbɑːdiː əv ən ˈænəməl/
Resimler
History
Favorites