İyi günler, nasılsın?
- Good day, how are you?
Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
- And I will raise it again in three days.
Tüm gün şiddetli yağmur yağdı, bu zaman zarfında evde kaldım.
- It rained heavily all day, during which time I stayed indoors.
O şarkıyı duyduğum her zaman,lise günlerimi düşünürüm.
- Every time I hear that song, I think of my high school days.
Benim kuralım her zaman gündüz günün işini yapmaktı.
- My rule always was to do the business of the day in the day.
Gündüzler gittikçe daha çok ısınıyor.
- The days are getting warmer and warmer.
Bu çağda elektriksiz bir hayat düşünülemez.
- In this day and age, life without electricity is unimaginable.
Çağının en iyi yazarı olarak görülüyordu.
- He was regarded as the greatest writer of the day.
Keşif, 1896 yılında sıcak bir Ağustos gününde gerçekleşti.
- The discovery took place on a warm August day in 1896.
Odalar, ayrılış gününde saat on bire kadar boş bırakılmalıydı.
- Rooms should be left vacant by eleven a.m. on the day of departure.
Gidip çocuğumu kreşten alacağım.
- I will go and pick up my child from daycare.
Tom'u kreşte indirdim.
- I dropped Tom off at daycare.
It was a year ago to the day that I first met him.
... hours a grueling rehab every day ...
... almost every day. ...