the course or way which is traveled or passed, or is to be passed

listen to the pronunciation of the course or way which is traveled or passed, or is to be passed
English - Turkish

Definition of the course or way which is traveled or passed, or is to be passed in English Turkish dictionary

route
{i} güzergâh

Ben bir otobüs güzergahı haritası istiyorum. - I'd like a bus route map.

Bu güzergah boyunca 20 tane istasyon vardır. - There are 20 stations along this route.

route
{i} rota

Kesinlikle güvenli bir rota var! - There is definetly a safe route!

Tom Rota 19'dan uzakta yaşadı. - Tom lived just off Route 19.

route
{i} yürüyüş emri
route
güzergâh
route
(Bilgisayar) dolaştır
route
yol

Paris'e en kısa yoldan gidin. - Take the shortest route to Paris.

Cenaze yolu boyunca sessizlik hüküm sürdü. (yaygındı) - Silence prevailed along the funeral route.

route
yolu üzerinden göndermek
route
izlenecek yol
route
{i} hat
route
postacının gittiği
route
{f} belli bir kanaldan yollamak
route
{f} nakletmek
route
{f} yürüyüşe geçirmek (birlik)
route
(Nükleer Bilimler) yöntem
route
go the route sonuna kadar devam etmek
route
belirli bir yolla göndermek
route
{i} herzamanki yol
route
en route yolda
English - English
route
the course or way which is traveled or passed, or is to be passed
Favorites