the course of a rope from end to end

listen to the pronunciation of the course of a rope from end to end
English - Turkish

Definition of the course of a rope from end to end in English Turkish dictionary

lead
{f} öncülük etmek
lead
{i} örnek

Örnek olarak liderlik etmeliyiz. - We should lead by example.

lead
{i} kurşun levha
lead
{f} yönetmek
lead
{i} önde olma
lead
kalem kurşunu
lead
ikna etmek
lead
ara kablosu
lead
idare etmek
lead
götürmek
lead
tasma kayışı
lead
öncülük

Sefere kimin öncülük etmesi gerektiği hakkında konuşuyoruz. - We're talking about who should lead the expedition.

Farklı deneyimler farklı seçeneklere öncülük eder. - Different experiences lead to different choices.

lead
yol göster(mek)
lead
(Mühendislik) kurşun

Tom daha yumuşak uçlu bir kurşun kalem istedi. - Tom wanted a pencil with a softer lead.

Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür! - No man can know them, no hunter can shoot them, with powder and lead - Thoughts are free!

lead
İpucu

A lead from an informer enabled the police to make several arrests.

Polisin elinde hâlâ hiçbir ipucu yok. - The police still have no leads.

Polis ve FBI birkaç ipucunu takip etti. - The police and the FBI pursued several leads.

the course of
tabii
lead
(Askeri) ÖNLEME MESAFESİ: Hareket halindeki bir hedefe isabet temin edebilmek için, hedefin ilerisinde seçilecek nişan noktası ile hedef arasındaki mesafe
lead
(sıfat) kurşundan yapılmış
lead
{i} (versatil kalem için) uç, min
lead
{i} önde gelme, başta olma, ileride bulunma
lead
(fiil) başında olmak, yol göstermek, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek, yönetmek, yönlendirmek, etkilemek, başı olmak, sürdürmek, sürmek, açmak (kartlarını), götürmek
English - English
lead
the course of a rope from end to end

    Turkish pronunciation

    dhi kôrs ıv ı rōp fırm end tı end

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈkôrs əv ə ˈrōp fərm ˈend tə ˈend/ /ðiː ˈkɔːrs əv ə ˈroʊp fɜrm ˈɛnd tə ˈɛnd/
Favorites