Tom giderlerini hesapladı.
- Tom calculated his expenses.
Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
- I doubt that Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.
Umarım bu harcama raporu tüm ilişkili iş masraflarını içerir,çünkü bundan bir sent daha fazlasını ödemeyeceğim.
- I hope this expense report contains all the relevant business expenses because I'm not paying a cent more after this.
Bin dolar, parti için tüm masrafları kapsayacak.
- One thousand dollars will cover all the expenses for the party.
Yeni bir daireyi döşemek büyük harcamalar gerektirir.
- Furnishing a new apartment requires large expenses.
Harcamalarımızı kısmalıyız.
- We must cut down our expenses.