English - Turkish
Definition of the commodities sold by grocers, as tea, coffee, spices, etc in English Turkish dictionary
- grocery
- {i} bakkal
Bakkal dükkanında havuç satıyorlar.
-They sell carrots at the grocery store.
Bu bakkal sadece organik gıda satıyor.
-This grocery store only sells organic food.
- grocery
- bakkaliye
Onlar birçok çeşit yiyecek ve bakkaliye ürünü satarlar.
-They sell many types of food and grocery products.
Tom bakkaliye listesini unuttu.
-Tom forgot his grocery list.
- grocery
- bakkallık
- grocery
- {i} bakkal dükkânı
Bakkal dükkanında havuç satıyorlar.
-They sell carrots at the grocery store.
Tom bir bakkal dükkanında çalıştı.
-Tom worked at a grocery store.
Related Terms
English - English
Definition of the commodities sold by grocers, as tea, coffee, spices, etc in English English dictionary
- grocery
the commodities sold by grocers, as tea, coffee, spices, etc
Pronunciation
Resimler
Favorites