English - Turkish
Definition of the coldest season of the year in English Turkish dictionary
- winter
- kış
Ne yazık ki, gıda malzemeleri, kış sonundan önce bitti.
-Unfortunately, the food supplies gave out before the end of winter.
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
-It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
- winter
- {s} kışlık
Mary yeni bir kışlık ceket aldı.
-Mary bought a new winter coat.
Yeni bir kışlık palto almalıyım.
-I must buy a new winter coat.
- winter
- {i} yaş (yıl)
- winter
- Physalis alkekengi
- winter
- (Arılık) kışlatma
- winter
- ihtiyarlık
- winter
- kışlatmak
- winter
- {f} kışlamak
- winter
- {f} kışı geçirmek
Tom kışı geçirmek için yeterli yakacak odunu olup olmadığını merak etti.
-Tom wondered if he had enough firewood to make it through the winter.
- winter
- Epiphyllum grandiflora
- winter
- {f} kışı geçirtmek
- winter
- {f} in kışı (bir yerde) geçirmek, kışlamak; kışlatmak
- winter
- winter cherry güveyfeneri
- winter
- kışla ilgili
Related Terms
English - English
Definition of the coldest season of the year in English English dictionary
- winter
the coldest season of the year
Hyphenation
the coldest sea·son of the yearTurkish pronunciation
dhi kōldıst sizın ıv dhi yîrPronunciation
/ᴛʜē ˈkōldəst ˈsēzən əv ᴛʜē ˈyər/ /ðiː ˈkoʊldəst ˈsiːzən əv ðiː ˈjɪr/
Resimler
History
Favorites