English - Turkish
Definition of the central part of an atom that contains protons, neutrons and other particles in English Turkish dictionary
- nucleus
- (Denizbilim) nukleus
- nucleus
- (Arılık) ruşet
- nucleus
- çekirdek
Bir kuyruklu yıldızın çekirdek denilen ayrı bir merkezi vardır.
-A comet has a distinct center called a nucleus.
Sadece çekirdekte olan DNA'nın aksine, RNA da sitoplazmada bulunur.
-In contrast to DNA, which only occurs in the nucleus, RNA is also found in the cytoplasm.
- nucleus
- esas
- nucleus
- öz
- nucleus
- Çekirdek, atomun merkez kısmı, nüve
- nucleus
- omurilik veya beyinde sinir hücreleri yığını
- nucleus
- kuyrukluyıldızın parlak başı
- nucleus
- (Biyoloji) nükleus
- nucleus
- {ç} nu.cle.i (nu'kliyay)
- nucleus
- {i} çekirdek, öz, nüve
- nucleus
- (Tıp) Beyinde bir hücreler yığını
- nucleus
- (isim) atom çekirdeği, çekirdek, nüve, öz, sinir hücreleri yığını
- nucleus
- {i} atom çekirdeği
Protonlar bir atom çekirdeğinde bulunabilirler.
-Protons can be found at the nucleus of an atom.
- nucleus
- {i} sinir hücreleri yığını
- nucleus
- atomun merkez kısmı
- nucleus
- (Tıp) (nuclei)
Related Terms
English - English
Definition of the central part of an atom that contains protons, neutrons and other particles in English English dictionary
- nucleus
the central part of an atom that contains protons, neutrons and other particles
Hyphenation
the cen·tral part of an at·om that contains protons, neutrons and oth·er particlesPronunciation
Resimler
History
Favorites