Avcılık, sualtı dalış, balıkçılık ve keşfetme onun ilgi alanları arasındadır.
- Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
- Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
Beni balıkçılık hakkında kitabım var.
- I have a book about fishing.
Adanın ekonomisi balıkçılık sektörüne bağlıdır.
- The economy of the island is dependent on the fishing industry.
Balık avlamak için göllere gidiyor musun?
- Do you go fishing on the lakes?
Tom, oldukça sık balık avlamaya gider.
- Tom goes fishing quite often.
Balık avına gitmeliydim.
- I should've gone fishing.
O bir balık avı gezisine gitti.
- He went on a fishing trip.
Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
- The heavy rain prevented us from going fishing.
Geçen Pazartesi balık tutmaya gittim.
- I went fishing last Monday.
Benimle balık avlamaya gel.
- Come fishing with me.
Tom, oldukça sık balık avlamaya gider.
- Tom goes fishing quite often.
the fishing industry.