English - Turkish
Definition of the burning or discoloration produced on the skin by the heat of the sun; tan in English Turkish dictionary
- sunburn
- {i} bronzlaşma
- sunburn
- cildi güneşten yanmak
- sunburn
- güneşten yanma
- sunburn
- {f} (birinin) cildi güneşten yanmak: She sunburns easily. Onun cildi güneşten kolayca yanar
- sunburn
- güneşten yanmak
- sunburn
- güneş yanığı,v.güneşten yan: n.güneş yanığı
- sunburn
- {i} (ciltteki) güneş yanığı
- sunburn
- {i} güneş yanığı
Benim kötü bir güneş yanığım var.
-I have a bad sunburn.
Erkek kedimin bir güneş yanığı var.
-My tomcat has a sunburn.
- sunburn
- güneş yanık
- sunburn
- (Tıp) Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalış nedeniyle deri yüzeyinde meydana gelen kızartı ve çoğu kez veziküller oluşması ile belirgin durum, güneş yanığı
Related Terms
English - English
Definition of the burning or discoloration produced on the skin by the heat of the sun; tan in English English dictionary
- sunburn
the burning or discoloration produced on the skin by the heat of the sun; tan
Hyphenation
the burn·ing or dis·col·or·a·tion pro·duced on the skin by the heat of the sun; tanPronunciation
Resimler
Favorites