the bound edge, or backbone, of a book

listen to the pronunciation of the bound edge, or backbone, of a book
English - Turkish

Definition of the bound edge, or backbone, of a book in English Turkish dictionary

spine
omurga

O beni öptüğünde bir ürpertinin omurgamdan aşağı indiğini hissettim. - When he kissed me, I felt a shiver run down my spine.

Mermilerden biri onun omurgasına zarar verdi. - One of the bullets damaged his spine.

spine
(Denizbilim) sert ışın
spine
uçurtmanın dik çıtası
spine
belkemiği
spine
hayb
spine
diken

Neden kaktüslerin dikenleri olduğunu biliyor musun? - Do you know why cacti have spines?

Korkunç sahne onun tüylerini diken diken etti. - The terrible scene sent shivers down his spine.

spine
{i} irade
spine
(Tıp) Omurga, belkemiği, amudufikari
spine
{i} (Anatomi) omurga, belkemiği
spine
{i} sürgün
spine
{i} (kitapta) sırt
spine
{i} kitap sırtı
spine
belkemiğine benzer şey
spine
iğne-benzeri yapı
spine
{i} iğne
spine
{i} kılçık
spine
(isim) omurga, belkemiği, irade, diken, iğne, kılçık, filiz, sürgün, kitap sırtı
spine
diken/sırt/omurga
English - English
spine
the bound edge, or backbone, of a book
Favorites