English - Turkish
Definition of the basic unit of a living organism, surrounded by a cell membrane in English Turkish dictionary
- cell
- {i} hücre
İnsanlar yaşlanırken, beyin hücreleri daha az verimli olur.
-As people get older, their brain cells become less efficient.
Bir sinir hücresi hafif bir uyarıcıya yanıt verir.
-A nerve cell responds to a slight stimulus.
- cell
- {i} küçük oda
- cell
- oda
- cell
- (Tıp) küvet
- cell
- {i} oda (manastır vb)
- cell
- pil
Benim cep telefonumun pili öldü.
-My cellphone's battery is dead.
Umarım benim cep telefonu pili ölmeyecek.
-With any luck, my cellphone battery won't die.
- cell
- göze
- cell
- {i} toplumdan kaçan kimsenin kapandığı evi
- cell
- pil/gizli
- cell
- göze, hücre hücre
- cell
- {i} petek gözü
- cell
- (Askeri) HÜCRE: Gizli veya yıkıcı amaçlarla birlikte çalışan küçük bir bireyler grubu
- cell
- (spreadsheet) göz
- cell
- {i} göz
- cell
- cell wall hücre çeperi
- cell
- dry cell kurupadded cell çok azgın deliler için duvarları pamukla kaplanmış hücre
Related Terms
English - English
Definition of the basic unit of a living organism, surrounded by a cell membrane in English English dictionary
- cell
There is a virtual zoo of single cell organisms living in your mouth.
the basic unit of a living organism, surrounded by a cell membrane
Hyphenation
the Bas·ic Unit of a li·ving organism, surrounded by a cell mem·branePronunciation
Resimler
Favorites