Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti.
- Tom's time behind bars is over.
Saldırıların ardındaki kimdi?
- Who was behind the attacks?
Tom arkasında bir ses duydu ve geriye döndü.
- Tom heard a noise behind him and turned around.
Chris fen dersinde geriye düşme riskinde.
- Chris risks falling behind in the science class.
Onu durdurmaya çalıştım, ama beni geride bıraktı.
- I tried to stop him, but he left me behind.
Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
- Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
Önce Mary yürüdü, ve Tom arkada geldi.
- Mary walked first, and Tom came behind.
Beni arkada bırakmayın!
- Don't leave me behind!
Arkadan saldırıya uğradık.
- We were attacked from behind.
Arabama arkadan çarpıldığı zaman boynum kırıldı.
- My neck snapped when my car was hit from behind.
Otobüs tarifenin gerisindeydi.
- The bus was behind schedule.
Bu, programın gerisinde.
- It's behind schedule.
Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
Evin arkasında büyük bir bahçe vardı.
- There was a large garden behind the house.
Tren bugün on dakika geç kaldı.
- The train is ten minutes behind today.
Biz arabanın arkasına geçtik ve ittik.
- We got behind the car and pushed.
Saat on dakika geri kalmış.
- The clock is ten minutes behind.
Diğerlerinin ardından kötü konuşmamalısın.
- You must not speak ill of others behind their backs.
Maria Sharapova, Williams kardeşlerin ardından, üçüncü en başarılı aktif kadın tenis oyuncusudur.
- Maria Sharapova is the third most successful active women's tennis player, behind the Williams sisters.