English - Turkish
Definition of the award is no longer active, however, we maintain an electronic 'copy' in English Turkish dictionary
- retired
- emekli
Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu.
-My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university.
Bay Johnson kazandığı paradan dolayı, emekli olduğunda etrafa para saçabilecekti.
-With the money Mr Johnson had saved, he would be able to live high on the hog when he retired.
- retired
- {f} emekli ol
Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.
-People rarely come to see you once you are retired.
John emekli olduğunda, oğlu onun işini devraldı.
-When John retired, his son took over his business.
- retired
- münzevi
- retired
- emekli ol/çekil
- retired
- {s} ıssız
- retired
- {s} gözden uzak
- retired
- {s} uzaklarda
- retired
- (Askeri) EMEKLİ: Bu terim, daha çok (retired person) veya (retired officer) şeklinde kullanılır
- retired
- kuytu/emekli
- retired
- {s} kuytu
- retired
- tekaüt
- retired
- {s} bir köşeye çekilmiş
- retired
- {s} inzivaya çekilmiş
Related Terms
English - English
Definition of the award is no longer active, however, we maintain an electronic 'copy' in English English dictionary
- retired
the award is no longer active, however, we maintain an electronic 'copy'
Hyphenation
the a·ward I·s no long·er active, however, we main·tain an e·lec·tro·nic 'copy'Resimler
History
Favorites