Bütün okul teklif vermek için elini kaldırdı gibi görünüyordu.
- It seemed like the whole school raised their hand to bid.
Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.
- Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
ben tüm fiyat teklifleri gelene kadar karar vermeyi erteyelim.
- I suggest that we hold off on making a decision until all bids are in.
He put in his bid for office.