Gayretin övgüye şayan.
- Your effort deserves praise.
Çok az bir gayretle kitabı yazdı.
- She wrote the book with very little effort.
Çaba güzel sonuçlar üretir.
- Effort produces fine results.
Çabalar her zaman faydalı olmaz.
- Efforts do not always pay off.
Ortak çalışmaya dayalı bir çabaydı.
- It was a collaborative effort.
Gece boyu süren sağanak yağış, mahsur kalan feribottaki kazazedeleri kurtarma çalışmalarına sekte vurdu.
- Heavy rain throughout the night has hampered efforts to rescue survivors from the stricken ferry.
Herkes kendi dilini öğrenir ve asla diğer dillerden bir tek sözcük bile öğrenmek için herhangi bir çaba harcamaz.
- Everybody learns their own language and never make any effort to learn even one word of other languages.
Tom özür dilemek için hiçbir çaba harcamadı.
- Tom made no effort to apologize.
Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.
- In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.