Definition of the amount of debt that you have left to pay off on your car(s) (if applicable) in English Turkish dictionary
- auto
- otomobil
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
-This factory manufactures automobile parts.
Otomobil elektrikle çalışır.
-The automobile runs on electricity.
- auto
- Otomatik
Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
-Wisdom does not automatically come with age.
Otomatik kapı açıldı ve Tom içeri girdi.
-The automatic doors opened and Tom got in.
- auto
- oto-
- auto
- araba
Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.
-I was recently in an automobile accident.
Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.
-Thousands of Americans owned automobiles.
- auto
- kendinden
- auto
- önek kendi kendine
- auto
- araba ile gezmek
- auto
- i., k.dili. oto, otomobil
- auto
- pref. kendi kendine
- auto
- kendiliğinden hareket eden
- auto
- otomobille gezmek
- auto
- ABD otomobil
- auto
- (Tıp) Kendi kedine, kendiliğinden hareket müstakilen
- auto
- kendi
Bu kendiliğinden olur.
-It happens automatically.
Tom tiyatronun önünde kendi el yazısıyla imza atıyordu.
-Tom was signing autographs in front of the theater.
- auto
- (Anatomi) kendi örn: autokton (autochton) : kendi zemininde olan
- auto
- oto
Otomobil elektrikle çalışır.
-The automobile runs on electricity.
Avukatlar ve oto tamircileri en az güvendiğim insanlardır.
-Lawyers and auto mechanics are the people I trust the least.
Related Terms
Definition of the amount of debt that you have left to pay off on your car(s) (if applicable) in English English dictionary
- auto