the activity of getting dressed

listen to the pronunciation of the activity of getting dressed
English - Turkish

Definition of the activity of getting dressed in English Turkish dictionary

dressing
{i} pansuman
dressing
{i} sos

Sosu salatanın üzerine dökün ve hafifçe karıştırın. - Pour the dressing over the salad and toss gently.

Salatamın üstüne İtalyan sosu istiyorum. - I want Italian dressing on my salad.

dressing
{i} giydirme

Dan kızı Linda'yı giydirmeyi bitirdi. - Dan finished dressing his daughter, Linda.

dressing
{i} salata sosu

Her şeyi iyice karıştırdıktan sonra, salata sosu ve biraz biber ekleyin! - After you've mixed everything well, add salad dressing and a little pepper!

Favori salata sosunuz nedir? - What's your favorite salad dressing?

dressing
(Tıp) Sargı (gaz bezi, pamuk v.s.)
dressing
{i} apre
dressing
{i} gübre
dressing
işleme
dressing
düzleme
dressing
giyinerek
dressing
(İnşaat) duvar kaplaması
dressing
(Gıda) süsleme
dressing
(Teknik,Tekstil) haşıl
dressing
giyerek
dressing
giyinme kuşanma
dressing
dressing case tuvalet çantası
dressing
dressing gown sabahlık
dressing
gardırop
dressing
(Tekstil) apre ( kumaş perdahı ), haşıl
dressing
dressing table
English - English
dressing
the activity of getting dressed

    Hyphenation

    the ac·ti·vi·ty of get·ting dressed

    Turkish pronunciation

    dhi äktîvıti ıv getîng drest

    Pronunciation

    /ᴛʜē akˈtəvətē əv ˈgetəɴɢ ˈdrest/ /ðiː ækˈtɪvətiː əv ˈɡɛtɪŋ ˈdrɛst/
Favorites