the action associated with the trotting gait of the arabian horse

listen to the pronunciation of the action associated with the trotting gait of the arabian horse
English - Turkish

Definition of the action associated with the trotting gait of the arabian horse in English Turkish dictionary

floating
{s} su yüzünde/havada yüzen
floating
(Askeri) YÜZÜCÜ: Tekne, tombaz vesaire gibi batmaz vasıtalar yardımı ile su üstünde duran veya yüzen cisim
floating
durağan olmayan
floating
(Askeri) kısa vadeli
floating
yerleşik olmayan
floating
{f} yüz

Tekne yüzen bir buz tarafından parçalandı. - The boat was broken by the floating ice.

Gölde yüzen binlerce ölü balık bulundu. - Thousands of dead fish have been found floating in the lake.

floating
floating bridge yüzen köprü dubalı köprü
floating
(Tıp) Yer değiştiren, mobil
floating
{s} değişen
floating
{s} dalgalanan
floating
{f} yüz: prep.yüzerek
floating
(sıfat) yüzen, yüzer, gezici, sabit olmayan, dalgalanan, değişen, döner (sermaye)
floating
{s} yüzer

Polis, Tom'un vücudunu limanda yüzerken buldu. - The police found Tom's body floating in the harbour.

Tom'un cesedi denizde başıboş yüzerken balıkçılar tarafından bulundu. - Tom's body was found by fishemen floating adrift in the sea.

floating
{s} döner (sermaye)
floating
floating debt gayri muntazam borç
floating
{s} gezici
floating
seyyar
floating
floating anchor sea anchor
floating
floating derrick geze
English - English
floating
the action associated with the trotting gait of the arabian horse

    Hyphenation

    the ac·tion as·so·ci·a·ted with the trot·ting gait of the A·ra·bi·an horse

    Turkish pronunciation

    dhi äkşın ısōsieytıd wîdh dhi trätîng geyt ıv dhi ıreybiın hôrs

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈaksʜən əˈsōsēˌātəd wəᴛʜ ᴛʜē ˈträtəɴɢ ˈgāt əv ᴛʜē ərˈābēən ˈhôrs/ /ðiː ˈækʃən əˈsoʊsiːˌeɪtəd wɪð ðiː ˈtrɑːtɪŋ ˈɡeɪt əv ðiː ɜrˈeɪbiːən ˈhɔːrs/
Favorites