the act or time of shutting; close; as, the shut of a door

listen to the pronunciation of the act or time of shutting; close; as, the shut of a door
English - Turkish

Definition of the act or time of shutting; close; as, the shut of a door in English Turkish dictionary

shut
{f} kapatmak

Tom kapıyı kapatmak için itti. - Tom pushed the door shut.

Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var. - There is a possibility that we won't have to shut down the factory.

shut
yumuk
shut
{f} kapanmak
shut
susturmak

Susturmak için asla iyi bir şansı kaçırma. - Never miss a good chance to shut up.

Kadınları konuşturma yollarına sahibiz ama onları susturmak için hiçbir şeyimiz yok. - We have ways of making women speak; we have none for shutting them up.

shut
{f} örtmek
shut
Shut your mouth
shut
{f} kapa

Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti. - He checked that all the doors were safely shut.

Çeneni kapa ve işine devam et. - Just shut up and get on with your work!

shut
{f} sokmamak
shut
shut in kapamak
shut
engel olmak
shut
shut down işi tatil etmek
shut
kapamak veya kapanmak bir şeyi indirerek kapamak
shut
(sıfat) kapatılmış, kapanmış, örtülü, kapalı
shut
{f} katlamak
shut
basmak shut off akıntısın
shut
kapama

Lütfen kapıyı kapamayı unutma. - Please don't forget to shut the door.

Kapıyı hemen kapamalısın. - You are to shut the door at once.

shut
menetmek
shut
(fiil) kapatmak, kapamak, yummak, kapanmak, örtmek, sokmamak, içeri almamak, kapmak, kıstırmak, katlamak
shut
{f} içeri almamak
English - English
shut