the act or instance of suppressing

English - Turkish

Definition of the act or instance of suppressing in English Turkish dictionary
suppression: {i} baskı
Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir. - Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
suppression: (Dilbilim) dışlama
suppression: bastın
suppression: zulüm
suppression: zapt etme
suppression: {i} tutma
suppression: {i} kesme
suppression: {i} ruhb. (bilinçli olarak) (duyguyu/isteği)
suppression: {i} bastırma
suppression: (Biyoloji) supresyon
suppression: {i} bastırma, durdurma; yok etme
suppression: {i} önleme
suppression: {i} durdurma
suppression: {i} gizli tutma
suppression: {i} gizleme
suppression: {i} (bir haberin/yayının) çıkmasını yasaklama
suppression: örtbas etme/bastırma

English - English

Definition of the act or instance of suppressing in English English dictionary: suppression

the act or instance of suppressing

Hyphenation

the act or in·stance of suppressing

dhi äkt ır înstıns ıv sıpresîng

/ᴛʜē ˈakt ər ˈənstəns əv səˈpresəɴɢ/ /ðiː ˈækt ɜr ˈɪnstəns əv səˈprɛsɪŋ/

History

Favorites