Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- We enjoyed singing songs together.
O şarkı bana tanıdık geliyor.
- That song sounds familiar to me.
Onun yeni parçasını dinledin mi?
- Did you listen to her new song?
Senin bir şarkı söylemeni istiyorum.
- I would like you to sing a song.
Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
- Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs.
Onun hakkında şarkılar ve şiirler yazıldı.
- Songs and poems were written about him.
Her gün en azından kısa bir şarkıyı dinlemelisin, iyi bir şiir okumalısın, güzel bir tabloya bakmalısın ve mümkünse, birkaç zeki sözler söylemelisin.
- Every day you should at least listen to a short song, read a good poem, look at a beautiful picture, and, if possible, say several intelligent words.
Bülbüllerin ötüşü çok güzel.
- The song of nightingales is very beautiful.
Bu kuşun ötüşü çok güzel.
- The song of this bird is very beautiful.
Ne yazık ki bu şarkının güftesini bulamıyorum.
- Unfortunately I can't find the lyrics for this song.
Bir kuş ötmesiyle ve bir insan konuşma tarzıyla tanınır.
- A bird is known by its song and a man by his way of talking.
Tom en büyük Amerikan şarkı sözü yazarlarından biridir.
- Tom is one of the greatest American songwriters.
Tom bir şarkı sözü yazarı olarak ne kadar iyidir?
- How good is Tom as a songwriter?