the act of tracking or investigating something

English - Turkish

Definition of the act of tracking or investigating something in English Turkish dictionary
tracer: kopyalama cihazı
tracer: kopya makinesi
the act of: eyleminin
tracer: izleyici
tracer: tracer bullet giderken havada iz bırakan kurşun
tracer: {i} izleyen
tracer: hastalığın yerini saptamak için vücuda zerkedilen radyoaktif izotop
tracer: kayıp şeyleri soruşturma belgesi
tracer: {i} izli mermi
tracer: {i} terzi ruleti
tracer: (Askeri) HAMULE YER BİLDİRİM İSTEĞİ: Bir hamulenin bulunduğu yeri bildirmek için nakliye şirketine yapılan talep
tracer: (isim) izleyen, iz bırakan şey, terzi ruleti, kopya makinesi, izli mermi, teknik ressam, araştırma yazısı
tracer: (Nükleer Bilimler) izleyici,izleme
tracer: iz sürücü
tracer: {i} araştırma yazısı
tracer: {i} teknik ressam
tracer: iz bırakan mermi

English - English

Definition of the act of tracking or investigating something in English English dictionary: tracer

the act of tracking or investigating something

Hyphenation

the act of tracking or in·ves·ti·gat·ing some·thing

dhi äkt ıv träkîng ır învestıgeytîng sʌmthîng

/ᴛʜē ˈakt əv ˈtrakəɴɢ ər ənˈvestəˌgātəɴɢ ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ðiː ˈækt əv ˈtrækɪŋ ɜr ɪnˈvɛstəˌɡeɪtɪŋ ˈsʌmθɪŋ/

History

Favorites