the act of swaying; a swaying motion; the swing or sweep of a weapon

listen to the pronunciation of the act of swaying; a swaying motion; the swing or sweep of a weapon
English - Turkish

Definition of the act of swaying; a swaying motion; the swing or sweep of a weapon in English Turkish dictionary

sway
{f} üzerinde etkisi olmak
sway
nüfuz
sway
{i} sallanma
sway
dalgalanmak
sway
sallamak
sway
sallanmak
sway
{f} sallan

Tom müzikle hafifçe sallanıyor. - Tom is swaying slightly with the music.

Tom uyandığında yangın çıktığını ve ayrıca şimdi tamamen yalnız olduğunu gördü. Tek ses esintiyle sallanan bambunun hışırtısıydı. - When Tom awoke, he saw that the fire had gone out and, also, that he was now completely alone. The only sound was the susurration of the bamboo, swaying in the breeze.

sway
{i} etki
sway
{f} saptırmak
sway
iki yana veya ileri geri sallanmak
sway
bedenin ağırlığını vererek hisa etmek
sway
{f} etkilemek
sway
{f} hüküm sürmek
sway
(isim) sallanma, dalgalanma, etki, tesir, idare, hükmetme, egemenlik
sway
istediği tarafa yöneltmek
sway
{f} hükmetmek
sway
{i} tesir
sway
{i} idare
English - English
sway
the act of swaying; a swaying motion; the swing or sweep of a weapon
Favorites