Karım kanepede uyuyor, ama onun horlaması uykumu rahatsız ediyor.
- My wife is asleep on the couch, but her snoring is disturbing my sleep.
Tom'un yüksek sesle horlaması beni bütün gece uyanık tuttu.
- Tom's loud snoring kept me awake all night.
Horladığımı kabul etmeliyim.
- I must admit that I snore.
Horladığımı kabul ediyorum.
- I must confess that I snore.
Tom horlamadığını sanmıyor.
- Tom doesn't think he snores.
Tom horlamadığını söylüyor.
- Tom says he doesn't snore.
Tom Mary'nin sınıfta horladığını duydu.
- Tom heard Mary snoring in class.
Tom'u sınıfta horlarken duydum.
- I heard Tom snoring during the class.
Tom hafifçe horlayarak yatakta uyuyordu.
- Tom was asleep in bed, snoring slightly.
Tom sessizce horlayarak, hamakta uyuyordu.
- Tom was asleep in the hammock, snoring quietly.