the act of severing, or the state of being severed; partition; separation

English - Turkish

Definition of the act of severing, or the state of being severed; partition; separation in English Turkish dictionary
severance: severance pay işten ayrılma tazminatı
severance: ayırma/ayrılma
severance: ayırım
severance: (Ticaret) ilişkiyi koparma
severance: ikiye ayrılma
severance: (Ticaret) pay kıdem tazminatı
severance: ayırma
severance: koparma
severance: ayrılma
severance: ilişki kesme
severance: İDARİ KARARLA TERHİS: A. B. D. 'de hükümet tarafından tek taraflı olarak yapılan ve ilgili eratın isteği söz konusu olmayan idari terhis
severance: (isim) ayrılma, ayırma, ilişiğini kesme, işten çıkarma
severance: alakayı kesme
severance: (Askeri) İDARİ KARARLA TERHİS: A. B. D. 'de hükümet tarafından tek taraflı olarak yapılan ve ilgili eratın isteği söz konusu olmayan idari terhis
severance: {i} işten çıkarma
Tom'a ne kadar işten çıkarma tazminatı ödemek zorunda kalacağız? - How much severance pay will we have to pay Tom?
severance: {i} kopma, ikiye ayrılma

English - English

Definition of the act of severing, or the state of being severed; partition; separation in English English dictionary: severance

the act of severing, or the state of being severed; partition; separation

Hyphenation

the act of severing, or the state of be·ing severed; partition; sep·a·ra·tion

History

Favorites