the act of setting or placing before; the act of offering

listen to the pronunciation of the act of setting or placing before; the act of offering
English - Turkish

Definition of the act of setting or placing before; the act of offering in English Turkish dictionary

proposition
teklif

O, teklifin lehindeydi. - He was in favor of the proposition.

Teklifi destekliyorum. - I am in favor of the proposition.

proposition
sav
proposition
öneri

Bu uygunsuz bir öneri. - It's an indecent proposition.

Öneriyi kesinlikle onaylayamam. - I absolutely cannot approve the proposition.

proposition
sevişme teklif etmek
proposition
önerme
proposition
{i} k.dili. birlikte olma/sevişme teklifi. f., k.dili. (birine) birlikte
proposition
propositional teklif kabilinden
proposition
teklife
proposition
dili uygunsuz bir teklifte bulunmak
proposition
{i} sorun
proposition
{i} uygunsuz teklif
proposition
uygunsuz teklifte bulunmak
proposition
{i} iş teklifi

Sana bir iş teklifim var. - I have a business proposition for you.

proposition
dili uygunsuz teklif
proposition
nazari dava
proposition
{i} ifade
proposition
teklif etmek
proposition
{i} cümle
proposition
{i} k.dili. iş; girişim
English - English
proposition
the act of setting or placing before; the act of offering
Favorites