English - Turkish
Definition of the act of resisting, or the capacity to resist in English Turkish dictionary
- resistance
- {i} direnme
Adam direnmeden teslim oldu.
-The man surrendered without resistance.
Güçlü direnme bekliyoruz.
-We expect heavy resistance.
- resistance
- {i} rezistans
- resistance
- (Havacılık) resistans
- resistance
- (Fizik) dayanırlık
- resistance
- dayanım
- resistance
- dayanıklılık
- resistance
- karşı koyma
Karşı koymanın faydası yok.
-Resistance is futile.
Bazıları için terörist olanlar diğerleri için karşı koymadır.
-Those who are terrorists for some, are resistance for others.
- resistance
- karşı çıkma
- resistance
- dayanma gücü
- the act of
- eyleminin
- resistance
- (Tıp) Mukavemet, direnç, rezistans
- resistance
- {i} metanet
- resistance
- {i} tahammül
- resistance
- (Askeri) MUKAVEMET, DAYANMA
- resistance
- (Nükleer Bilimler) direnç,direni
- resistance
- {i} direnme, direniş, karşı durma, karşı koyma
- resistance
- {i} dayanma
Related Terms
English - English
Definition of the act of resisting, or the capacity to resist in English English dictionary
- resistance
the act of resisting, or the capacity to resist
Hyphenation
the act of resisting, or the ca·pac·i·ty to re·sistPronunciation
Resimler
Favorites