the act of removing; a removal

listen to the pronunciation of the act of removing; a removal
English - Turkish

Definition of the act of removing; a removal in English Turkish dictionary

remove
çıkarmak

Bu lekeyi çıkarmak zor olacak. - It's going to be difficult to remove this stain.

Bu lekeyi çıkarmak imkansız olacak. - It'll be impossible to remove this stain.

remove
{f} ortadan kaldırmak

Sadece herhangi bir şüpheyi ortadan kaldırmak için, artık ailemle birlikte yaşıyorum. - Just to remove any doubt, I no longer live with my parents.

remove
(Bilgisayar) kaldır

Eski mobilyayı kaldırdık. - We removed the old furniture.

Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var. - There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed.

remove
(İnşaat) ayrıştırmak
remove
ameliyatla almak
remove
çıkar

Sabun kiri çıkarmaya yardım eder. - Soap helps remove the dirt.

Eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir. - You must remove your shoes before entering a house.

remove
aralık
remove
kademe
remove
kenar etmek
remove
silmek
remove
kohumluk derecesi
remove
defetmek
remove
pille
the act of
eyleminin
remove
{f} elini çekmek
remove
ev değiştirmek
remove
{f} götürülmek
remove
{f} taşınmak
remove
{f} nakletmek
remove
öldürmek
English - English
remove
The act of removing; removal
remotion
the act of removing; a removal
Favorites