the act of prosecuting a scheme or endeavor

English - Turkish

Definition of the act of prosecuting a scheme or endeavor in English Turkish dictionary
prosecution: {i} huk. savcılık, savcının temsil ettiği taraf
prosecution: (Kanun) savcılık
Savcılık on üç tanık çağırdı. - The prosecution called thirteen witnesses.
prosecution: (Ticaret) adlı kovuşturma
prosecution: atamak
prosecution: (Kanun) davacı taraf
prosecution: (Ticaret) başsavcılık
prosecution: davacı
prosecution: (huk.) dava; davacı
prosecution: takibat
Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir. - Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
prosecution: bitirmeye çalışma, ileri götürme
the act of: eyleminin
prosecution: {i} huk. dava, kovuşturma
prosecution: takip/davacı/dava
prosecution: {i} yerine getirme
prosecution: {i} sürdürme
prosecution: {i} huk. davacı taraf
prosecution: (isim) sürdürme, devam, takip, kovuşturma, dava, ilerletme
prosecution: ileri götürme
prosecution: {i} devam

English - English

Definition of the act of prosecuting a scheme or endeavor in English English dictionary: prosecution
The prosecution of the war fell to Winston Churchill.

the act of prosecuting a scheme or endeavor

Hyphenation

the act of pros·e·cut·ing a scheme or en·deav·or

dhi äkt ıv präsîkyutîng ı skim ır îndevır

/ᴛʜē ˈakt əv ˈpräsəˌkyo͞otəɴɢ ə ˈskēm ər ənˈdevər/ /ðiː ˈækt əv ˈprɑːsɪˌkjuːtɪŋ ə ˈskiːm ɜr ɪnˈdɛvɜr/

History

Favorites