the act of oppressing, or state of being oppressed

listen to the pronunciation of the act of oppressing, or state of being oppressed
English - Turkish

Definition of the act of oppressing, or state of being oppressed in English Turkish dictionary

oppression
{i} zulüm

Bir günlük özgürlük, on yıllık zulümden daha iyidir. - One day's freedom is better than ten years of oppression.

oppression
{i} baskı

Nerede olursa olsun baskıyla mücadele etmek için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. - We must do everything we can to fight oppression wherever it occurs.

Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir. - Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.

oppression
{i} boyunduruk
oppression
bunalma
oppression
üzgü
oppression
ağırlık
oppression
(Tıp) opresyon
oppression
sıkıntı
oppression
eziyet
oppression
zulum
the act of
eyleminin
oppression
zulmetme
oppression
ceza
oppression
{i} güçlük
oppression
zulüm ve cefa görme
oppression
ezilme/zulüm
English - English
oppression
the act of oppressing, or state of being oppressed
Favorites