the act of making the sign of the cross

listen to the pronunciation of the act of making the sign of the cross
English - Turkish

Definition of the act of making the sign of the cross in English Turkish dictionary

crossing
{i} yaya geçidi

Dün bu yaya geçidinde bir yayaya kamyon çarptı. - Yesterday a pedestrian was run over by a truck at this pedestrian crossing.

Yeşil ışık yandığında, caddeden geçmeden önce yaya geçidindeyken bile tüm yönlere bakman gerekir. - You need to look in all directions before crossing the street, even at a crosswalk when the light is green.

crossing
{i} deniz yolculuğu
crossing
kesişerek
crossing
kesişme
crossing
üzerinden geçme
crossing
(Biyoloji) melezleme
crossing
geçiş

Sınır geçişi insanlarla doluydu, onların çoğu mültecilerdi. - The border crossing was crowded with people, many of whom were refugees.

Onun caddeyi geçişini gördüm. - I saw her crossing the street.

crossing
{i} dörtyol ağzı
crossing
(iki yolun/nehrin/vb.) birleştiği yer
crossing
geçit

Bu otobüs bütün demiryolu geçitlerinde durur. - This bus stops at all railway crossings.

the act of
eyleminin
crossing
kavşak/deniz yolculuk
crossing
geçiş yeri
crossing
(Askeri) GEÇİŞ: Hava önlemesinde "... dan... a/e geçiyorum" anlamına gelen bir terim
crossing
{i} kesit
crossing
cross çaprazla/kesiş/geç
English - English
crossing
the act of making the sign of the cross

    Hyphenation

    the act of mak·ing the sign of the Cross

    Turkish pronunciation

    dhi äkt ıv meykîng dhi sayn ıv dhi krôs

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈakt əv ˈmākəɴɢ ᴛʜē ˈsīn əv ᴛʜē ˈkrôs/ /ðiː ˈækt əv ˈmeɪkɪŋ ðiː ˈsaɪn əv ðiː ˈkrɔːs/
Favorites