the act of leaping or jumping; a leap

listen to the pronunciation of the act of leaping or jumping; a leap
English - Turkish

Definition of the act of leaping or jumping; a leap in English Turkish dictionary

salt
tuz ekmek
salt
tuz koymak
salt
renklendirmek
salt
tuzlayarak saklamak
salt
tuzluk

Tuzluk masada olacak. - The salt cellar will be on the table.

O ilginç görünümlü bir tuzluk. - That's an interesting-looking salt shaker.

salt
tat tuz
salt
tat

Bu çorba bir şekilde tatsız. Belki biraz daha tuz mu ilave etneliyiz...? - This soup is somehow bland. Maybe add more salt...?

Sulak alanlar tatlı su, tuzlu su ya da her ikisinin bir karışımına sahip olabilir. - Wetlands can have freshwater, salt water, or a mixture of both.

salt
tuzlanmış

Kurutulmuş tuzlanmış sığır etin var mı? - Do you have dried salted beef?

salt
ilginç şey
the act of
eyleminin
salt
{s} tuzlama, tuzlanmış: salt fish tuzlu balık, tuzlama balık. salt beef tuzlanmış sığır eti
salt
(fiil) tuzlamak, salamura yapmak, tuzlayarak saklamak, biriktirmek
salt
mushil tuzu
salt
(sıfat) tuzlu, tuz
salt
{i} lezzet, tat
salt
{f} biriktirmek
salt
{s} tuzlu

Bu yiyecek çok tuzlu. - This food is too salty.

Bu çorba yemek için çok tuzlu. - This soup is too salty to eat.

salt
tuz,v.tuzla: n.tuz
salt
bir asit ile bir bazdan meydana gelen tuz
salt
tuz katmak
English - English
salt
the act of leaping or jumping; a leap
Favorites