Ben iğne olmak yerine, ilaç almayı tercih ederim.
- I prefer taking medicine rather than getting an injection.
Sami zehirli iğneyle ölüme mahkum edildi.
- Sami was sentenced to die by lethal injection.
O, morfin enjeksiyonları ile kontrol altında tutuldu.
- She was kept under with morphine injections.
Onun birkaç botox enjeksiyonu aldığını düşünüyorum.
- I think she's had a few Botox injections.