English - Turkish
Definition of the act of guiding or showing the way in English Turkish dictionary
- guidance
- {i} yönlendirme
- guidance
- {i} yol gösterme
- guidance
- {i} kılavuzluk
- guidance
- {i} rehberlik
Burada bana bir rehberlik ver.
-Give me some guidance here.
Tom'un ihtiyacı olan rehberlik.
-What Tom needs is guidance.
- guidance
- eğitim sırasında çocuğa ve ailesine öğüt verme ve yol gösterme
- guidance
- {i} sevketme
- guidance
- akıl
- guidance
- yardım
- guidance
- öğüt
- guidance
- {i} güdüm
- guidance
- {i} idare etme
- steering
- Dümen ya da direksiyon kullanma, idare, sevk ve idare etme, yönetim
- the act of
- eyleminin
- guidance
- (Askeri) GÜDÜM: Güdümlü füze tarafından alınan hedef istihbarat bilgilerinin, tam zamanında yön değiştirmelere neden olacak uygun uçuş kontrolu yapılmasında faydalanılan işlemin tamamı. Ayrıca bakınız: "active homing guidance", "celestial guidance", "command guidance", "homing guidance", "inertial guidance", "midcourse guidance", "passive homing guidance", "preset guidance", "semiactive homing guidance", "stellar guidance", "terminal guidance" ve "terrestrial reference guidance"
- steering
- {i} yönetim
Related Terms
the act of guiding or showing the way
Hyphenation
the act of guid·ing or show·ing the wayTurkish pronunciation
dhi äkt ıv gaydîng ır şōîng dhi weyPronunciation
/ᴛʜē ˈakt əv ˈgīdəɴɢ ər ˈsʜōəɴɢ ᴛʜē ˈwā/ /ðiː ˈækt əv ˈɡaɪdɪŋ ɜr ˈʃoʊɪŋ ðiː ˈweɪ/
Resimler
Favorites