Definition of the act of gravitating in English Turkish dictionary
- gravitation
- yerçekimi
Yerçekimi dalgalarını algılamak çok zordur.
-Gravitational waves are very hard to detect.
Lazer enterferometre Uzay Anteni (LISA) yerçekimi dalgalarını algılayabilecek bir uzay görevidir.
-The Laser Interferometer Space Antenna (LISA) is a space mission that will be able to detect gravitational waves.
- gravitation
- gitme
- gravitation
- yönelme
- the act of
- eyleminin
- gravitation
- {i} cazibe
- gravitation
- (Tıp) Bir cismi bütün halinde tutan tanecikleri arasındaik çekim, cazibe kuvveti
- gravitation
- cazibe kuvveti
- gravitation
- {i} yerçekimiyle hareket etme
- gravitation
- gravitasyon
- gravitation
- {i} eğilim
- gravitation
- {i} çekim
Çekim gücü mukavemeti mesafe ile hızlı bir şekilde azalır.
-The strength of the gravitational force reduces quickly with distance.
Juno Jüpiter'in yer çekiminin ve manyetik alanlarının haritasını yapacak.
-Juno will map Jupiter's gravitational and magnetic fields.
- gravitation
- (Askeri) YERÇEKİMİ, ÇEKİM KUVVETİ (HV.): Evrenin her yerinde bütün madde tanecikleri arasında mevcut bulunan çekim kuvveti. Çekim kanunu: "Evrendeki her madde taneciği, diğer bir taneciği kitlesinin çarpımıyla doğru ve aralarındaki mesafenin karesiyle ters orantılı olarak çeker" der
- gravitation
- (Tıp) Cisimlerin yere doğru çekilmesi, yerçekimi gücü
- gravitation
- yerçekim
Bilim adamları yerçekimi dalgaları tespit ettiler.
-Scientists have detected gravitational waves.
Lazer enterferometre Uzay Anteni (LISA) yerçekimi dalgalarını algılayabilecek bir uzay görevidir.
-The Laser Interferometer Space Antenna (LISA) is a space mission that will be able to detect gravitational waves.
- gravitation
- gravitational yerçekimiyle ilgili
- gravitation
- {i} meyil
- gravitation
- cazibe kabilinden
Related Terms
Definition of the act of gravitating in English English dictionary
- gravitation